Bir Zamanlar Türkiye










Bir Zamanlar Türkiye

Modern çağ! Ne kadar da popülist kelimeler. Modern zaman, modern kültür, modern insan... Bu lanetlenmiş yüzyılda doğanlar, tüm olası kavramların içinde zor nefes almaya başlıyor.

Türlü türlü şokların aynı zaman diliminde yaşanması ne acı. Sanırım teşhisi zor nefes almaktan bulaşıcı bir hastalık tanısına doğru ilerletiyoruz. İlerlettikçe "yabancı" oluyoruz. Gökyüzüne yabancı, insanlara yabancı, toprağa yabancı... Bundan da kötüsü kendimize yabancı oluyoruz. Korkularımız bizi ele geçiriyor; ihanet ediyoruz her şeye. Topluca kültür soykırımına uğruyoruz, her seans biraz daha ölüyoruz.

Oysa bir zamanlar nasılda mutluyduk. Ne zaman ki başkalarının acılarıyla yaşamayı öğrenmeyi unuttuk işte o zaman popüler cahilliğin ürünü olduk.


Bir zamanlarımızı geri istiyoruz. Bir zamanlar, kaybolan yıllar: Biz eski dünyanın insanları artık her akşam topluca oturup beyaz camdan nefes alıyoruz. Yine de eski adetlerini terk etmezdi kadim dünyanın insanı: dedelerimiz. Akışı kendi seyrinde devam ettirirdi. Oysa varolma çabasında olan evlatları, o istiğrâk hâline bir türlü alışamadı. Tahta bavulları ve genç bedenleriyle: İlk hedef Almanya!


 Bununla sınırlanmadı çöküş. Zira her an çöküş anıydı. Ebedî yurt hastaydı. Hiçbir pragmatiklik sağlamıyordu. Münhasırdı. Oysa muasır medeniyet burası değildi. Olamazdı...

Hülasa, yaşam burada bu denli acınasıyken onları hangi güç durdurabilirdi. Avrupa'nın parasına mahsuben onların gençlikleri gerekliydi.

Hayatımızdan o kadar çok şey geçti ki, her şeye o kadar hazırlıksız yakalandık ki: Bir sabah hamam böceğine dönüşmüş olarak uyanırsak şaşırmanın artık bizim için de bir manası yok...

Evkat bir bir geçti. Yığınlar olduk. Esasen, eğer son sözümüzü hâlâ söylemediysek onu dipdiri bir şekilde bağırmak. Tüm vakitlere.

Bir şekilde kendimizi bağırmak. Unuttuğumuz varlığımızı... Aklın sığlığında olmamalı bu ses. Kendiliğinden ve kendi olarak. Gerçeğin muntazaman iyilikten doğduğunu bilerek.


Bu yeni dünyada belki bize yer yok! Ve bundan sonra bizde ihtiyarız, bizde postmodernistiz


0 yorum